Ali bin Ömer Harbi hazretleri ”rahmetullahi aleyh” zamanında bir kimse de vardı ki, zahid olup derviÅŸane elbiseler giyerdi çoÄŸu zaman.
Bu kiÅŸi, Ali bin Ömer Harbi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” nefis yemekler yiyip kıymetli elbiseler giydiÄŸini iÅŸitti birinden. Aklı yatmadı bu iÅŸe.
Kendi kendine;
“Bu nasıl Allah adamı ki, güzel yemekler yiyip kıymetli elbise giyiyor? Zühd sahibi olan böyle yapar mı?” diye düÅŸündü.
Bu fikirle gidip oturdu sohbetine.
Hem de en ön safa.
Sohbet esnasında büyük Veli;
- Sübhanallah! Bir ÅŸey günah deÄŸilse, hiç kerih görülür mü? buyurdu. Güzel yiyip güzel giymenin, zühd ile ne ilgisi var? Bilakis mümine, güzel ÅŸeyler yakışır.
Ve ekledi:
- Hak teâlâ, kuluna verdiÄŸi nimetleri kulunun üzerinde görmeyi ister.
Al, bunları harca
Biri de ÅŸöyle anlatıyor:
Bir gün çok acıkmıştım.
Yiyecek bulmak için dışarı çıktım.
Yiyecek almaya param yoktu.
Belki birileri para düÅŸürmüÅŸtür diye düÅŸünerek yollara dikkatlice baka baka gidiyordum ki, İbni Ömer Harbi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” dergahının önünden geçtiÄŸi fark ettim birden.
O büyük zat beni görüp;
- Sahibi bilinmeyen parayı kullanmak caiz olmaz, buyurdu.
Sonra bir kese uzatıp;
- Al, bunları harca, buyurdu.
O paraları uzun zaman kullandım.
Kullandıkça artıyordu.
Su-i zan etmeyin!
Bir gün de cemaatine;
- Kimseye kötü gözle bakmayın, buyurdu. Çünkü sonu ne olur, bilinmez.
Ve ekledi:
- Bir kimse, ömür boyu imanlı yaÅŸar da, son anda tersine dönebilir. Yahut bir ömür küfürde geçer de, son anda imanla ahirete gidebilir.
|