Hallac-ı Mansur “rahmetullahi aleyh” hazretleri devrinde, birinin bir kuÅŸu vardı ve kuÅŸ öldü bir gün.

Çok üzülüyordu ki, bu Veli’ye rastladı birden.
Ve söyledi kuÅŸunun öldüÄŸünü.

Büyük Veli;
- Çok mu üzülüyorsun? diye sordu.
- Evet efendim, çok üzülüyorum.

- Ä°stiyorsan, dirilsin kuÅŸun.
- Çok isterim ama dirilmez ki.

- Allahü teâlâ dilerse, dirilir, buyurdu.
O anda Allah’ın izniyle kuÅŸ canlanıp geldi yanlarına.

Adam sevinçten uçuyordu.

Enelhak ne demek?

Hallac-ı Mansur hazretleri, sekr halinde iken, aÄŸzından (Enelhak) kelimesi çıktı bir gün.

Bu söz, görünüÅŸte ben Hakk’ım mânâsına geliyorsa da, Onun, bundan muradı bu deÄŸildi tabii.

Ben yokum, Allah var demek istemiÅŸti.
Zira sekr halindeydi.

Yani aklı, şuuru yerinde değildi.
O devrin âlimleri, onun bu sözünü dini yönden küfür sayıp, hapsettiler.

Sabır nedir?

O hapiste iken sevdiklerinden biri yanına gidip;
- Sabır nedir efendim? diye sordu.

Mübarek zat, ayaklarını baÄŸlayan kalın zincirlere iÅŸaret ederek;
- Sabır ÅŸudur ki, ÅŸu kalın zincire bir kere baksam, açılırlar, buyurdu.

Ve o zincire bir nazar etti.
O anda kalın zincir, kopuverdi ortadan.

O kimse, ÅŸaÅŸkınlıkla zincire bakıyordu ki, bu defa içinde bulunduÄŸu hücrenin duvarına baktı.

O bakışla kayboldu duvar.
Ve o anda, Dicle’nin kenarında buldular kendilerini.

Adamcağız, neler oluyor diye düÅŸünürken yine zindanda olduklarını fark etti.

Büyük Veli ona dönüp;
- İşte sabır budur, buyurdu.

Yani, bütün bunlara raÄŸmen, sabredip hapishaneden çıkmıyorum demek istedi.