Seyyid Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” huzuruna, bir gün sevdiÄŸi bir tüccar gelerek;
- Efendim, izin verirseniz ticari bir sefere çıkacağım, diye arzetti.
Büyük Veli;
- İyi olur, buyurdu. İnÅŸallah çok para kazanır ve afiyetle geri dönersin.
- İnşallah efendim, dedi.
Elini öpüp ayrıldı huzurundan.
O gün bir tanıdığına rastlayıp ona da sordu bu meseleyi.
- Ticari bir sefere çıkmayı düÅŸünüyorum. Ne dersin?
- Bana soruyorsan, gitme derim.
- Neden?
- Ne bileyim, yollar tehlikeli. EÅŸkıya falan…
Kafası karışmıştı
Sonunda Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” sözüne uyarak çıktı sefere.
Çok para kazanıp geri dönerken, bir handa konakladı.
O gece yatıp, eÅŸkıyanın hanı basıp bütün malını gasbettiklerini gördü rüyasında.
Çok üzüldü, periÅŸan oldu.
Uyanınca, rüya olduÄŸunu anlayıp sevindi bu defa.
Sürur içinde gelip Ebül Vefa hazretlerini “rahmetullahi aleyh” ziyaret etti.
Büyük Veli sitem etti kendisine:
- Sefer için bize sormuÅŸtun. Tekrar baÅŸkasına neden sordun?
Mahcubiyetinden önüne baktı.
Dünyada en zor iÅŸ
Büyük Veli;
- Dünyada en zor iÅŸ, karar vermektir kardeÅŸim. Bir iÅŸ, bir Allah adamına danışılıp yapılırsa, o iÅŸin neticesi ÅŸer olsa bile, bu istiÅŸarenin bereketiyle hayra dönüÅŸür, buyurdu.
Ve ÅŸöyle devam etti:
- Sen o handa yatıp da bir rüya görmüÅŸtün ya. Hani eÅŸkıya saldırmış ve ne kadar malın varsa hepsini almışlardı.
- Evet efendim.
- Bize danışmasaydın öyle olacaktı iÅŸte. İstiÅŸarenin bereketiyle o ÅŸer, hayra tebdil oldu. Åžimdi anladın mı sorup da yapmanın ehemmiyetini?
- Anladım efendim.
|