Seyyid Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” huzuruna zamanın sultanı gelerek;
- Bana nasihat eder misiniz, diye ricada bulundu.
Büyük Veli;
- Ey sultan! Sen bu halkın çobanısın, buyurdu. İnsaf ve adaletle hükmedersen, Allahü teâlâ, saltanatını uzun ömürlü eder. Ama zulmedersen, bu mülkü senden alır.
Åžöyle devam etti:
- Ey emirel müminin! Bir gün sen de ölür, her bir icraatından hesaba çekilirsin bir bir. Ve ona göre karşılık görürsün. Öyleyse hep iyilik yap ki, iyi karşılık göresin mahÅŸer gününde.
Sultan ağlamaklıydı.
Aslın, bir damla sudur
Büyük Veli sözüne devamla;
- Åžunu da unutma ki, aslın, bir damla sudur. Sonunda ölüp, bir avuç toprak olacaksın.
Ve ekledi:
- Hak teâlâ sana sultanlık da verdi ve ÅŸu millet senin emrin altındadır. Ama unutma ki, bu insanların hesabı, ahirette hep senden sorulacaktır.
Sultan bunu duyunca başladı ağlamaya.
İçi yanıp, bir bardak su istedi.
Getirip takdim ettiler.
Tam içecekti ki,
- Dur, içme! buyurdu.
Bütün servetini istese
Ve sordu padiÅŸaha:
- Farzet ki, bir sahrada bulunuyorsun ve hararetten ölecek hale gelmiÅŸsin. Ama bir damla su bulamıyorsun içmek için. O anda biri gelse ve elindeki ÅŸu bir bardak suyu gösterip; Bütün servetini verirsen, bu suyu sana veririm dese, ona ne cevap verirsin?
PadiÅŸah;
- İstediÄŸini veririm, dedi. Zira ben öleceksem, neye yarar servetim?
Buyurdu ki:
- Öyleyse bir bardak su kadar deÄŸeri bulunmayan bir servete gönül baÄŸlama. Bir gün çıkar elinden.
Sultan, Ebül Vefa hazretlerinin elini öperek;
- Çok haklısınız, dedi.
|