Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Ben namaza durunca
10/12/2011

Hasan-ı Basrî hazretlerini seven bir zat anlatıyor:

Hasan-ı Basrî'nin de bulunduğu bir kâfile ile hacca gidiyorduk. Çöl ortasında fecî halde susadık. Bir müddet sonra bir kuyuya rastladıksa da su derindeydi, yanımızda kova ve ip de yoktu.

Hasan-ı Basrî;
"Ben namaza durunca, siz suyunuzu için" dedi ve namaza durdu. O anda su, kuyunun ağzına kadar yükseldi. Kana kana içtik.

Susuzluğumuzu giderdik. Ancak arkadaşlarımızdan biri, kabına da su doldurunca su kuyunun dibine çekildi.

Büyük Velî;
"Allahü teâlâya sağlam bir tevekkülle bağlanmış olsaydınız, su kuyunun dibine inmezdi" buyurdu.

Oradan ayrıldık.
Sonra da acıktık.

Hasan-ı Basrî hazretleri yolda bir hurma bulup, bize verdi. Hepimiz sırasıyla o hurmadan yedik ve doyduk. Üstelik çekirdeği de "altın" çıktı.
Onu Medîne'de satıp bir kısmı ile yiyecek aldık, kalan kısmını da fakirlere dağıttık.

NİÇİN GÜLERSİN?

Hasan-ı Basrî hazretlerinin de bulunduğu bir meclisde bir genç bol bol kahkaha atıp gülüyordu.

Hasan-ı Basrî hazretleri onu yanına çağırıp;
"Oğlum Sırat'ı mı geçtin?" diye sordu.

Delikanlı;
"Hayır" dedi.

"Öldüğünde gideceğin yerin Cennet mi, yoksa Cehennem mi olacağını biliyor musun?"
"Hayır, bilmiyorum".

Hasan-ı Basrî;
"O halde bu kahkaha nedir evlâdım?" dedi.
Genç mahcup vaziyette ayrıldı oradan. Ondan sonra bir daha güldüğü görülmedi.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı