Mevlana Halid-i BaÄŸdadi “kuddise sirruh” hazretlerinin dört oÄŸlu vardı.
Åžihabüddin, Necmüddin, Abdurrahman ve Behaeddin “rahmetullahi aleyhim”.
Bunlardan Åžihabüddin, Urfa'da vefat etti.
Behaeddin, beş yaşına girmemişti ki taundan vefat etti.
O vefat edince;
- Yâ ilahi, bu oÄŸlum mıknatıs gibi bizi yanına çeker, buyurdu.
Namazını kılıp Kasiyun tepesine defnettiler.
Definden sonra;
- Bu yerde, bir kabir de bana kazın! diye emretti talebelerine.
Sonra, talebesinden Molla İsa da tauna yakalandı.
Onu teselli edip;
- Ya İsa, müsterih ol, buyurdu. Sana ÅŸeytan musallat olamayacak. OÄŸlum Behaeddin’e benden selam söyle ve pek yakında baban da gelecek de kendisine.
Aynı sene üçüncü oÄŸlu Abdurrahman da vefat edip, Kasiyun tepesine defnedildi.
Bu oğlunun defin işi bitince kendi kabrinin kazılmamış olduğunu fark etti.
Bunu onlara hatırlatıp;
- Kabrimi bugün muhakkak kazınız! diye emretti bir daha.
Definden sonra evine gelip, bir daha dışarı çıkmadı.
Bir yere gitmek isterim
Soranlara da;
- Bundan sonra tek bir yere gitmek istiyorum. O da oÄŸlum Behaeddin’in yanıdır, buyurdu.
- Allah uzun ömürler versin efendim, dediler.
- Ecelimiz yaklaÅŸtı, bugün yarın gideriz, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Keramet gösteriyor demeseler, dostlarla tek tek vedalaşırdım. Çünkü bu Cuma gecesi, ÅŸu saatte, Mevlana Halid ayrılır aranızdan.
Çoluk çocuÄŸu ile vedalaÅŸtı.
Yakınlarına;
- Allah’a yemin ederim ki, baliÄŸ olduÄŸum günden bu güne kadar, bir vakit namazımı bile terk etmedim. KuÅŸluk ve teheccüdü de eda ettim. Ama bunu duyunca, Halid ölünce sevaba ihtiyacı olmaz demeyin sakın, buyurdu.
Ve ekledi:
- İhlas ve Fatiha okuyup ruhuma göndermeyi ihmal etmeyiniz!
|